- pırıldamak
- блесте́ть, сверка́ть; мерца́ть
ateşböcekleri karanlıkta pırıldar — светлячки́ мерца́ют в темноте́
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
ateşböcekleri karanlıkta pırıldar — светлячки́ мерца́ют в темноте́
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
pırıldamak — nsz Işık saçmak, ışıldamak Tıpkı annemin yelpazeleri gibi türlü renklerle pırıldayan kuyruklarını durmadan açıp kapar. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pırıldama — is. Pırıldamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük